Akaryakıt Sektöründe ‘’Sürdürülebilir Bariyer’’ olarak SIR kullanın, farkı kendiniz görün!
Bir işletmenin ya da kurumun en temel stratejisi minimum maliyetle maksimum satışı elde ederek şirket karlılığını artırmaktır. Artan rekabet ve popülasyon, azalan yenilenemez enerji kaynakları ve gitgide kirlenen çevre, şirketleri mevcut kaynaklarını optimum şekilde kullanmaları ve çevreye ve topluma minimum kötü etkisi olacak şekilde sürdürmeleri yönünde zorlamaktadır. “Sürdürülebilirlik” kavramı bu sebeplerden ötürü popüler olarak gündeme gelmeye başlamıştır. Genele bakıldığında, çoğu işletme bu kavramı çevreci olmak olarak benimsemiştir. Bu noktada sürdürülebilirlik kavramının tanımına bakılması gerekmektedir. “Triple Bottom Line” (TBL-Üçlü Karlılık Yapılanması) kuruluşların sadece finansal katma değer ya da kayıpların üzerine değil, sosyal ve çevreyi koruma konuları üzerine de eğilmeleri anlayışından yola çıkarak geliştirilmiş bir terimdir. Sürdürülebilirlik bu üçlü faktör üzerine temellendirilmiştir. “Sürdürülebilirlik”, hammaddenin tedarikinden, üretilmesine (ya da işlenmesine) ve tüketiciye sunulmasına kadar geçen sürecin ekonomik, çevresel ve sosyal etkenlerini bütünleşik olarak ele alan bir bakış açısıdır.
Akaryakıt istasyonları toplumun bir parçası haline gelmiştir ki genel anlamda baktığımızda ortalama her 5 km’ de bir akaryakıt servis istasyonu olduğunu söyleyebiliriz. İstasyonların bulunduğu lokasyona yakın yerlerde yaşayan toplumlar (insanlar), istasyonların kurulumu ve işletilmesi evrelerinin tümüne yakinen tanıklık etmektedir. Akaryakıt istasyon sahiplerinin ekonomik, çevresel ve toplumsal etkenleri bu evrelerde ne derece önemsedikleri ve uyguladıkları açıkça görülmekte ve toplumların akaryakıt istasyon sahibi ya da ana dağıtım şirketlerine karşı genel bir algıları oluşmaktadır. İşletme sahibinin ya da ana dağıtımın en temel hedefi, akaryakıt servis istasyonlarının bulunduğu topluma ve çevreye zarar vermeden işletmeye alınmasını, emniyetli bir biçimde çalışmasını ve düzenli aralıklarla bakımlarının yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir hedefi de bulunduğu toplumun ihtiyaçlarını (beklentilerini) ve endişelerini en iyi şekilde anlamak ve yanıt vermektir. Bu da ancak olumlu bir toplum algısıyla başarılabilir.
Sürdürülebilirlik kavramının akaryakıt istasyonlarında ele alındığı noktalardan biri de “akaryakıt hat sızıntı kaçak tespiti” dir. Akaryakıt istasyonları belirli standartlar kapsamında tasarlanmakta, kurulmakta, işletime alınmakta ve bakımları yapılmaktadır. Akaryakıt tanklarının ve akaryakıt sevk hatlarının sızdırmazlık kontrol yöntemleri ve kaçak ve/veya sızıntı olması durumunda sızıntının önlenmesi için gereklilikler “TS 12820 Akaryakıt İstasyonları – Kara Taşıtları için Emniyet Gerekleri” standardında ele alınmıştır. Standartta belirtilen gereklerin ifa edilmediği durumlarda cezai ve mali yaptırımlar bulunmaktadır.
“İstatistiksel Envanter Kontrolü” (SIR) standartta listelenen akaryakıt sızıntı tespit yöntemlerinden biridir. İstatistiksel Envanter Kontrolü, SIR yöntemi yeraltı akaryakıt depolama tankında bulunan akaryakıtın (envanterin) ve o andaki miktarının, yapılan satış ve dolum miktarları baz alınarak olması gereken ile tankta mevcut olan miktarın uzlaştırılması esasına dayanmaktadır. Bu yöntem yeraltı akaryakıt depolama tank sisteminde fiziksel bir sızıntı ve/veya kaçak olup olmadığını tespit edebilmesinin yanı sıra tank sisteminde dolaşan envanterde meydana gelebilecek olası tüm kayıpların tespitini de yapabilmektedir.
Tank, menhol, uzak dolum& direk dolum hattı ve ürün hattı kaçakları ve/veya sızıntıları ve hırsızlık SIR yöntemiyle tespit edilebilmektedir. Böylece saha denetimi gerektirmeden, istasyon işlem hacmini gerçek zamanlı takip ederek, kaçaklar tespit edilir ve hızlı ve etkili aksiyon alabilme fırsatı sunulur. SIR yöntemi, fiziki kaçakların dışında, tank kalibrasyonu, pompa kalibrasyonu ve otomasyon problemleri gibi ekipman hatalarından kaynaklı kayıpları da tespit edilmekte ve bu kayıpların sebepleri araştırılarak ana dağıtımlara ayrıntılı bilgi verilmektedir.
SIR yöntemi standartta listelenen diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında, en temel avantajını akaryakıt tank, akaryakıt dolum hattı ve akaryakıt ürün hattı sistemini bütünleşik ele alarak akaryakıt sızıntı veya akaryakıt kaçak tespiti sağlamasıdır. Böylece hizmetin sunulduğu taraf tek bir yöntemle hem akaryakıt tank sistemini hem de tanka bağlı ürün hattını kontrol edebilmektedir. Ekonomik açıdan bakıldığında, iki parametre tek bir paketle kontrol edilmektedir. Ayrıca SIR yönteminin montaj maliyeti de yoktur. Bu sebeplerden ötürü, hizmet sunulan tarafa ekonomik kolaylık sağlanmaktadır.
SIR yönteminin uygulandığı sistemde envanter petrol ve türevleridir ve benzin ya da dizel ürünler tükenebilir enerji kaynağı sınıfına girmektedir (Fosil Yakıtlar). Sürdürülebilirlik bakış açısıyla bakıldığında, kaynağınızın yani envanterinizin tükenebilir olduğu bilindiğinden, gelecek nesiller de göz önünde bulundurularak, SIR yöntemiyle mevcut envanterinizin korunması sağlanmaktadır.
SIR yöntemiyle mevcut akaryakıt tank sisteminizde kayıp ya da kaçak olmadığı tespit edilebilmektedir. En kötü senaryonun gerçekleştiğini düşünelim; tank sisteminizin herhangi bir noktasında fiziki bir akaryakıt kaçağının olduğunu, kaçağın miktarının başlarda az olduğunu ve fark edemediğinizi varsayalım. Sürekli hale geldiğinde bu kaçak giderek artacaktır ve bir yandan satarak kar edeceğiniz envanteriniz boşa akarken, diğer yandan petrol ve türevi olan envanteriniz karıştığı toprağı ve suyu kirletecektir. Kirlenen çevrenin kanunlarca temizlenmesi zorunlu kılınmıştır. Kirliliği bertaraf etmenin işletme sahibi ya da ana dağıtıma maddi bir yaptırımı vardır. Aksi durumda, süreç işletmenizin faaliyetinin durdurulmasına kadar gitmektedir.
Türkiye’ deki mevcut akaryakıt istasyonlarının yaklaşık %90’ ı mekanik kaçak detektörü (MLD) sistemine sahiptir. MLD (Mechanical Leak Detection) hat kaçak algılama sistemi, akaryakıt istasyonundaki tesisatlarda oluşabilecek muhtemel sızıntı ve kaçaklar hızlı ve hassas tespit ederek, çevresel ve maddi kayıpları emniyetli bir biçimde önlemek amacıyla erken tespit etme üzerine tasarlanmış bir kaçak tespit sistemidir. MLD sistemlerinin tespit hassasiyeti 11.8 litredir ve bu limitten büyük bir kaçağı algılayabilmektedir. Bu noktada, kaçak tespit sistemi olarak MLD tercih eden bir akaryakıt istasyonu olduğunu, bu istasyonun aktif satış saatinin 10 saat olduğunu ve hattında bir kaçak olduğunu düşünelim. Bu istasyon sahibinin, bir günde 118 litre, ayda 3540 litre ve yılda 42480 litre akaryakıtı sisteminden sızacaktır. Satıp paraya dönüştüreceği değerli envanteri boşa akarken ekonomik olarak kayıp edecek ve bir yandan da çevreyi kirletiyor olacaktır. Benzinin birim fiyatının yaklaşık 5 lira olduğunu düşünürsek, bu istasyon sahibinin, günde 590 lira, ayda 17,700 lira ve yılda 212,400 lira değerindeki envanterini çevreye karışacaktır. Bu kadar parasını toprağa akıtırken, birde en az bu kadar parayı da kirlettiği çevreyi temizletmek için harcayacaktır. Yılda 212,400 lirayı kaybetmek yerine bu paranın %1’ i ile SIR hizmetimiz sayesinde “Sürdürülebilir Bir Bariyer” kurabilirsiniz.
İstatistiksel Envanter Kontrolü yöntemi, mevcut envanterinizin korunması esasına dayandığından, akaryakıt kaçak veya kayıp durumlarını önceden tespit ederek ekonomik açıdan envanter kaybınızın önüne geçebilmektedir. Çevreyi tehlikeye atacak olası petrol sızıntılarını erken tespit ederek, bu kaçakların veya kayıpların olma potansiyelini en aza indirgeyerek, potansiyel sonuçları azaltarak emniyeti artırmaktadır ve işletme sahibini mali yaptırımlardan kurtarmaktadır. SIR yöntemi sosyal açıdan incelendiğinde, toplumun devamlılığı için artan nüfusu, kısıtlı kaynakları ve çevreyi göz önünde bulundurduğu açıkça görülmektedir. SIR yöntemini tercih ettiğiniz durumda hem ekonomik, hem toplumsal, hem de çevresel etkenleri bir arada düşünerek, içiniz rahat bir şekilde envanterinizi kontrol ediyor olacaksınız.
Ayşenur DALMAN
Proje Mühendisi
Tora Petrol